Monday, June 11, 2007

KAPALI YERLERDE SAĞLIK SORUNLARI

Dr. Ahmet Rasim Küçükusta'nın yazısı

Büyükşehirlerimizde sayıları her geçen gün artan gökdelenler, plazalar, oteller, iş merkezleri... gibi binalara girdiğinizde bir takım rahatsızlıklar hissediyor musunuz?

Meselá

-Boğazınız kuruyor mu?

-Başınız ağrıyor mu?

-Burnunuz tıkanıyor mu?

-Halsizlik, uyuşukluk veya sersemlik hissediyor musunuz?

-Gıcık şeklinde bir öksürük oluyor mu?

-Nefes alıp vermeniz sizi sıkıyor mu?

Bu belirtilerin en az biri bile ortaya çıkıyorsa, yeni bir hastalıkla karşı karşıya olabilirsiniz!

Hasta Bina Sendromu

Tıp literatürüne ‘Hasta Bina Sendromu’ veya kısaca HBS adıyla giren bu yeni hastalık, gelişmiş ülkelerde zamanlarının yüzde 95’ten fazlasını kapalı mekanlarda geçiren insanlar için yeni ve önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. HBS, çalışanların verimini azlattığı için ekonomik bakımdan çok önemli sonuçlar doğuruyor.

HBS, özellikle yeni yapılmış ya da döşenmiş binalarda çalışan kişilerin bir sorunu olmakla birlikte, bu ortamlarda kısa süreli bulunanlarda bile görülebiliyor. Hastalığın tanısı için, bu belirtileri gösteren kişilerde saman nezlesi, astım, faranjit... gibi başka bir hastalığın olmaması ve şikayetlerin, tatil günlerinde ya da binadan uzaklaşıldığı zaman tamamen ortadan kalkması gerekiyor.

Baş ağrısı, baş dönmesi, uyuşukluk ve yorgunluk hissi, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, boğazda yanma ve kuruluk, gıcık şeklinde öksürük, gözlerde sulanma, kızarma ve kaşıntı, kas ağrıları, göğüste sıkışma hissi, cilt kuruluğu ve kaşıntı, konsantrasyon güçlüğü... başlıca belirtiler, ama bunların hepsinin, bir kişide genellikle aynı anda görülmediğini de hatırlatalım.

Kadınlar daha fazla etkileniyor

Araştırmalara göre, HBS kadınlarda ve sekreter, tezgahtar... gibi alt kademe çalışanlarda daha fazla, üst düzey yöneticilerde ise daha az görülmektedir. Özellikle risk altında olanlar, tüm gün bilgisayar başında çalışan kişilerdir. Bunun, ekranların çevresinde bir elektrostatik alan oluşması ve bu alanda daha fazla kirleticinin toplanmasına bağlı olduğu düşünülmektedir. Çalışma masaları yakınlarında fotokopi, lazerli yazıcılar gibi ozon oluşumuna neden olan aletlerin bulunması da belirtilerin fazlalığı ile ilgili bulunmuştur.

Hastalığın kadınlarda neden daha fazla görüldüğü konusunda kafa yoran uzmanlar, bunu kadınların erkeklere göre vücutları ile daha çok ilgili olmaları ve şikayetlerini daha çok bildirme eğiliminde olmaları ile açıklamaktadırlar.

Hastalığın nedenleri

Bugün, hastalığın bina havasının kirliliğinden kaynaklandığı görüşü kabul görmektedir. Bu kirliliğin ortaya çıkmasında, bina havasını kirleten pek çok faktörün yanında, merkezi ısıtma ve nemlendirme sistemlerinin -enerji tasarrufu sağlamak amacıyla- havanın sadece yüzde 20’sinin değiştirilmesi esasına göre çalışması rol oynamaktadır.

Klimaların, iç ortam havasındaki negatif iyon konsantrasyonunu azaltmalarının da önemli olduğu düşünülmektedir. Soluduğumuz havadaki negatif iyonların azalması, vücudumuzda serotonin salgılanmasına yol açarak baş ağrısı, migren krizleri, baş dönmesi, halsizlik, uyuşukluk, konsantrasyon azalması... gibi belirtilere yol açabilmektedir.

Çözüm önerileri

Kirlilik kaynağının ortadan kaldırılması ya da modifiye edilmesi: Isıtma, havalandırma ve air-condition sistemlerinin rutin bakımlarının düzenli olarak yapılması, sigara içiminin yasaklanması...

Merkezi olarak ısıtılan, havalandırılan binalarda, iç ortam havasının daha fazla oranda değiştirilmesi

Havayı temizleyen aletlerden (air-cleaner) yararlanılması...

Ama, kesin çare suni olarak soğutulan ortamlarda değil de, ‘doğal’ serin ortamlarda yaşamak.

ahmetrasim@stargazete.com

star

No comments: