Sunday, June 3, 2007

HAMBURGER KOLA ve FAST FOOD

Anne-babalar bu haberi iyi okuyun!

Türkiye’de hamburger ve kolayla tanışma yaşı 1’e indi. Uzmanlar sağlıksız fast-food kültürüyle yetişen bu çocukların 20 yıl sonra kalp hastası olacağını söylüyor. İşte uzmanların açıklamaları


Anne-babalar bu haberi iyi okuyun!

Meltem Günay'ın haberi

ABD ve Avrupa’daki fast-food devleri, kamuoyu ve hükümetlerin baskısıyla ürünlerinde sağlıksız yağların kullanımına son vermeye başladı. VATAN gazetesi de üst üste yaptığı haberlerle hem fast-food ve cips gibi abur cuburların zararları konusunda okurları uyarıyor hem de fast-food devlerini bu önlemleri Türkiye’de de almaya çağırıyor. Peki obezite ve kalp hastalıklarının bir numaralı nedenleri arasında sayılan fast-food’un zararları neler? Özellikle çocuklarda nasıl tahribatlara yol açıyor?

Anneler mutlaka okusun!

İşte bu soruları Türkiye’nin bir numaralı kalp cerrahlarından Memorial Hastanesi Kalp Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez’e sorduk. Yanıtları şok edici. Özellikle annelerin bu yazıyı mutlaka okuması gerekiyor:

“Türkiye’de hamburger ve kolayla tanışma yaşı 1’e indi. 13-24 aylık dört çocuktan birisi kola içerken, 24-36 ay arasında bu oran yüzde 41’e çıkıyor. Anneler çocuklarını sürekli olarak ‘Koşma, soğuk su içme hasta olursun’ diye uyarıyor. Ama asıl tehlikeyi gözardı ediyorlar. Şimdi çocukların fast-food’la beslenmesine izin veren anneler, 20 yıl sonra onların başta kalp hastalıkları olmak üzere obezite, diyabet gibi hastalıklara yakalanmalarına neden olacak.”

ABD’de niye herkes şişman!

“Anneler çocuklarını çok seviyor, onları koruyorlar. 24 saati planlıyorlar ama hiçbir anne görmedim ki, ‘Aman oğlum fast-food yeme, 20 sene sonra kalp hastası olursun’ desin. Annelere bunu öğretmeye çalışıyoruz. Çocuklarımızın gençlerimizin 20 yıl sonrasını planlamak zorundayız. Türkiye’de 200 bin kalp hastası var ama bu rakam 10 yıl sonra iki katına çıkacak. Ve Türkiye şu anda ABD’nin yaşadığı duruma düşecek. 100-110 kiloluk gençler sokaklarda dolaşıyor ve orada herkes şişman olduğu için kimse sağlıksız olduğunun farkına bile varmıyor.”

İçyağı alışkanlık yapıyor

“Fast-food ürünlerin lezzeti içyağından geliyor. Bir hamburgerde bulunan iç yağı oranı yüzde 60. O iç yağının verdiği lezzetin tadı gizli bir alışkanlık yapıyor. Sigara gibi. Çocuk bir tane hamburger yerse, ondan sonra hep hamburger istiyor. Çünkü ciddi bağımlılık yapan bir beslenme şekli. Ayrıca ucuz, kolay ulaşılabilir, her an temin edilebilir. Annelerin de kolayına geliyor, sabah kahvaltı hazırlamaktansa cebine para koyuyor hamburger alıyor çocuk. Öğlen okulda çıkan servis yemeği yerine hamburger almayı tercih ediyor.”

Dondurulmuş et de zararlı

“Çocuklarda aileyle birlikte yemek yeme, masaya oturup çatal bıçak kullanma alışkanlıkları gelişmiyor. Olay sadece bir hamburger değil, dondurulmuş etlerle yapılan köfteden tutun, pideye, lahmacuna kadar uzayan bir zincir. Mesela fast-foodlar’ın hamur kısmı çok çabuk kana karışıyor ve çocukların metabolizmalarını bozuyor. Çocuklar çok çabuk acıkıyor, kilo aldıkça kilo alıyor.”

Genetik olarak Türkler’in iyi kolesterolü düşük

Türkler’İn kalp hastalıkları konusunda dünyada birinci sırada olduğunu söylüyor Prof. Dr. Sönmez: “35-74 yaş arasındaki 100 bin erkek ölümünün 650’si kalp hastalıklarından kaynaklanıyor. Bu oran Kore’de 40. Kadınlarda da aynı şekilde oran yüksek. Her 100 bin kadın ölümünden 250’si kalpten kaynaklanıyor. Bu rakamlar diğer ülkelere göre çok yüksek.” Ünlü cerraha göre bunun nedeni ise genlerimizden kaynaklanıyor:

“Türkler genetik yapı olarak koroner damar hastalıklarına çok yatkın. HDL denilen yararlı kolesterol Türk insanında düşük. Bu bizim zaten oyuna 1-0 geride başlamamıza neden oluyor. Mesela Almanya’da yaşayan 3’üncü kuşak Türk çocukları üzerinde yapılan bir araştırma, bunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Almanya’da doğan, onlar gibi yaşayan, beslenen, spor yapan çocuklarda bile HDL değerleri düşük. Yanlış ve sağlıksız beslenme de bu oranı iyice düşürüyor.”

İyi kolesterol ne işe yarar?

Kolesterol tamamen kötü değil. İyisi de var. Kötü kolesterol (LDL), kan damarları duvarlarına girerek damarları tahrip ederken, iyi kolesterol (HDL) ise vücudun kullanamadığı yağı karaciğerden safraya boşaltmak üzere taşıyor. Kolesterolün bir tür ters naklini yaptığı için iyi kolesterol olarak adlandırılıyor.

İyi kolesterolün düşük olması ise kalp krizi, felç, damar tıkanması, böbrek yetmezliği gibi hastalıkların ortaya çıkma riskini artırıyor.

Fast-food’ların ışıklı panoları, kampanyaları yasaklanmalı

Prof. Dr. Bingür Sönmez, çocukları ve büyükleri sağlıksız fast-food ürünlerinden uzak tutmanın çözümü için mutlaka uzun soluklu çalışmaların gerektiğini anlattı ve bu konuda radikal öneriler sundu:

SİGARAYLA MÜCADELE GİBİ: Fast-food’la mücadele programı mutlaka bilimsel bir ekip tarafından yürütülmeli. Ancak sosyal bir lider veya sevilen bir sanatçı gibi de medyatik yüzler kullanılmalı. Sigarayla verilen mücadele kadar ciddi bir çalışma olmalı.

DISNEYLAND’DE YASAK: Fast-food mağazalarında ışıklı panolar ve çocukları cezbetmeye yönelik; ‘Bir alana bir bedava, oyuncak dağıtma’ gibi kampanyalar mutlaka yasaklanmalı. Çocukların ayakta olduğu saatlerde fast-food reklamları kesinlikle yapılmamalı. Disneyland’de fast-food yasağı konuldu ve 1 milyar dolar zarar göze alındı. Onlar bu işi pornoyla mücadele kadar ciddiye alıyorlar.

SAĞLIĞA ZARARLI’ YAZILMALI: Biz sigara satan yerleri, fabrikaları kapatamayız ama içilmemesi için kampanyalar düzenledik, zararlarını anlattık ve seneler sonra paketlerin üzerine ’Sigara öldürür’ yazıldı. Ben inanıyorum ki 20 yıl sonra fast-food dükkanlarının üzerine de ’sağlığa zararlıdır’ yazılacak. Ama bunun için topyekün bir mücadele olmalı. Mesela devlet kurumlarında, okullarda katı yağın kullanımı bir genelge ile yasaklanabilir. Hayal mi hayal! Ama olacak.

ÇÖZÜM EGE MUTFAĞINDA: Mutlaka ve mutlaka Ege mutfağı gibi sağlıklı beslenme tarzına dönülmeli. Fast-food mağazaları artık salata gibi sağlıklı mönüler de oluşturuyor. Biz bunu geçen yıllarda söylemiştik ama bize o zaman bunun mümkün olmadığını anlattılar. Oysa şimdi bu mönüleri yaratmak zorunda kaldılar. Bu çok iyi bir gelişme.



Vatan

No comments: