Monday, April 16, 2007

SÜNNET

Sünnet ülkemizde dinsel kökenli yaygın bir gelenek. Erkek çocuklar ergenlik yaşına gelmeden sünnet ediliyor. Kimi bebekken, kimi ise okul döneminde. Ama ailelerin genel tercihi, eşin dostun çağrıldığı davullu zurnalı bir düğün yapmak. Tabi ki, sünnetin “baş kahramanı” olan çocuk için eğlenceli geçen düğün sonrası “kabus” başlıyor. Genel olarak çeşitli korkularla yaşanan sünnet, bir çok yetişkin erkek için “kötü” bir hatıra olarak kalıyor. Ancak tıbbi gelişmeler bu hatıranın “mutlu sonla” noktalanmasını sağlayabiliyor.

Sünnet tıbbi bir zorunluluk mudur?
Elbette hayır. Genel olarak ülkemizde dini inanışlarından dolayı yapılmaktadır. Ancak biz, bazı durumlarda sağlık sorunlarını gidermek için sünnet yapıyoruz. Deliğin küçük olması, sünnet derisinde tekrarlayan iltihaplanmalar gibi bazı tıbbi nedenlere bağlı sünnetler gerekebiliyor.

Sünnet ne zaman yapılmalı?
Tıbbi bir zorunluluk varsa sünnet her yaşta yapılabilir. Bunun dışında, isteğe bağlı olanlarda da zaman önemli değildir. Ancak halk arasında yaygın olan tek yıl, çift yıl inanışının bilimsel bir yanı olmadığını söyleyebilirim. Bilimsel olarak, kalıcı psikolojik etkilerin olması için sünnetin iki yaşın altında yapılması gerektiği hemen hemen tüm otoritelerce kabul edilen bir görüştür.

Sünnet için ideal yaş kaçtır?
Bugünkü bilgilerimizle sünnet şu yaşta sakıncalıdır yada sünnet mutlaka şu yaşta yapılmalıdır gibi kesin bir sınırlama koymak mümkün değil. Yeni doğan bebeklerde lokal anestezi ile sünnet yapılabilir. 5 yaşın altındaki çocuklarda genel anestezi tercih edilmelidir. 6 yaşın üstündeki çocuklara işlem anlatılarak tercih çocuğa bırakılmalı ve lokal yada genel anestezi ile yapılmalıdır. Sünnet mümkünse 10-12 yaş ve sonrasına bırakılmamalı.

Sünneti kim yapmalı?
Sünnet küçük de olsa cerrahi bir girişimdir ve cerrah tarafından yapılmalıdır. Ancak ülkemizde sünnet olması gereken çocuk sayısının fazlalığına karşı bu hizmeti sağlayacak uzman hekim sayısının yetersizliğinin de etkisi ile sünnetlerin önemli bir kısmı hiçbir sağlık eğitimi olmayan kişiler tarafından yapılıyor. Bu da sünnet hatalarının artmasına yol açmaktadır. Ortalama her yüz sünnetin 20 ile 30 tanesinde çeşitli tıbbi hatalar oluştuğu biliniyor. Süne tabii ki en iyi biçimde çocuk cerrahisi, çocuk ürolojisi gibi alanların uzmanlarınca yapılabilir.

Sünnet nasıl yapılmalı?
Sünnet çoğunlukla cerrahi prensiplere uyularak steril ortamlarda sakinleştirici+ lokal anestezi yada genel anestezi altında yapılmalı. Cerrahi yöntem ile sünnet yapıldığında ve sünnet derisi kanamalar durdurulduktan sonra çok ince ve kendiliğinden emilebilen dikişler ile dikilir.

Sünnet öncesi neler yapılmalıdır?
Sünnet öncesi çocuğunuzu psikolojik olarak olaya çok iyi hazırlayın. Çocuğu aldatmayın. Size ve hekime olan güveni zedelemeyin. Sünnet ile sadece pipinin ucundaki fazla derinin alınacağını, pipisinin bu işlemden zarar görmeyeceğini açıklayın.
Sünnet öncesi mutlaka bir hekim tarafından muayene edilmelidir. Bu muayenede herhangi bir ek anomali olup olmadığına bakılır. Ayrıca kan tahlilleri alınarak sünnete engel herhangi bir durum olup olmadığı araştırılır.

Sünnet günü hastanede neler yapılır?
Çocuğunuz en az 4 saat aç olacak tarzda (su dahil hiçbir şey yemeyip içmeyecek) hastaneye gelinir. Çocuğunuza ameliyathaneye alınmadan 20-30 dakika önce sakinleştirici bir ilaç verilir. (Meyve suyu içerisinde yada burun damlası olarak) Bu ilaç alındıktan sonra çocuğunuz sakinleşir ve uykuya meyilli olur. Daha sonra ameliyathaneye alınır, sünnet işlemi yapılır.

Sünnet sonrası hastanede ne kadar kalınır?
Genellikle 1-2 saat kontrol amacıyla beklenir ve daha sonra eve gitmesine izin verilir. Sünnet sırasında 6-8 saat ağrı yönünden fazla sorun yaşanmaz. Daha sonra kullanılan ilaçlar olabilecek ağrıyı giderir. Sünneti yapan hekimin tercihine göre ilk bir hafta içinde kontrol amacıyla çocuk çağrılabilir.

Anestezi tehlikeli mi?
Pek çok anne baba sünneti genel anestezi ile yapmaya soğuk bakıyor. Ameliyat sırasında anesteziden kaynaklanan ciddi sorunların doğabileceği kanısı yaygın. Bugün artık yalnızca yeni doğan bebeklerin değil, anne karnındaki bebeklerin bile ağrı duyduğu tıbben biliniyor. Bu yüzden çocuğun ağrı çekmemesi için anestezi çok önemli. Ameliyat öncesi burun damlası şeklinde verdiğimize ilaçla çocuğu sakinleştiriyoruz. Öncelikle çocuk rahat çalışacağından sonuç daha iyi oluyor. Ayrıca çocuk verdiğimiz ilaçlarla sünnet sonrasında da ağrı duymuyor.

Lazerli sünnetten kaçının
Uzmanlar, halk arasında lazerle sünnet olarak bilinen yönteme tamamen karşı çıkıyorlar.Lazer denilen şey, aslında elektrik tamircilerinin de kullandığı elektrikli bir havya. Lazerle hiçbir ilgisi yok. Sünnet derisinin yakarak alınması söz konusu ki bu son derece tehlikeli. Çünkü diğer dokuların da yanmasına neden oluyor.

Sünnetten önce mutlaka bir doktora gidin
İlk muayene çok önemlidir. Çünkü annenin fark edemediği birçok tıbbi sorun olabilir. Dış yüzeydeki sorunları anneler anlayabilir ancak bazı durumlar vardır ki, mutlaka bir hekim tarafından muayene edilerek anlaşılabilir.

Komplikasyon tehlikelerine dikkat etmeli
Yanlış yapılan müdahaleler, bir çok tıbbi hatanın oluşmasına yol açıyor. Üstelik, bir ömür boyu sürecek, geri dönüşü imkansız sorunların oluşması demek .Sünnet sırasında en sık yapılan tıbbi hatalar şöyle sıralanabilir.

1-Kanama: Kan kaybı nedeniyle ölüme bile yol açan kanamalar en büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle çocukta kanın durmaması yada pıhtılaşma ile ilgili bir sorun varsa ciddi sorunlara yol açıyor.

2-Enfeksiyon: Sterilizasyona dikkat edilmeden yapılan sünnetten sonra enfeksiyon riski artıyor. Bir ömür boyu taşınacak bulaşıcı hastalıklardan korunmak için steril bir ortam ve aletler gerekiyor. Özellikle toplu yapılan sünnetler enfeksiyon kapma riskini artırıyor.

3-Fazla yada eksik kesilmesi: Sünnet derisi kesilirken başka kısımların kesilmesi de ciddi sorunlar oluşturuyor. Tıbbi olarak gözlemlediğimiz, müdahale ettiğimiz pek çok örnek var. Özellikle pipinin başının kesilmesi hatta tümünün kesilmesine bile tanık olduk.

4-Plastik sorunlar da karşımıza çıkıyor. Sünnet derisinin eksik yada fazla kesilmesi nedeniyle daha sonra bir uzman tarafından müdahale edilmesini gerektiriyor
http://www.saglikvakfi.org.tr/kbebeklik.asp?id=65






Recai YAHYAOĞLU - dryahyaoglu@hotmail.com 2004-08-13

No comments: