Wednesday, April 18, 2007

KÜRESEL ISINMA

Bunlara dikkat Küresel ısınma sebzelerimizi elimizden alacak gibi görünüyor. Özellikle yeşil mercimek ve fasulyenin veriminin azalacağı belirtiliyor. Zamanını çoğunu mutfakta geçiren hanımların bu konuda yapabileceği küçük önlemler varmış. Sebzeler elden gidiyor hanımlar, kolları sıvayın.
Ülkemizin iklim çeşitliliği sayesinde mutfaklarımızı pek çok sebze ve bakliyat ürünleri ile doldurabiliyoruz. Böylece son zamanlarda televizyonlarda gösterilen belgesellerin de etkisiyle her gün değişik yemekler yapıyoruz. Ancak bir yandan da tüm hayatımız küresel ısınma tehdidi ile karşı karşıya. Her yıl “bahar gelsin artık” diyerek geçirdiğimiz günleri artık zamanından önce açan bahar dallarını izleyip ve bir türlü gelmeyen kışları bekleyerek geçiriyoruz. Öyle bir dönemdeyiz ki etrafımdaki pek çok yaşıtım, ileride meydana gelecek kuraklık ve ısı dengesizliği yüzünden böyle bir dünyada çocuk yetiştirmenin imkânsızlaşacağına inancından dolayı büyük aileler kurmamanın gerekliliğini anlatıyor. İnsanların yanlış enerji tüketimi, endüstrileşme, ormansızlaştırma ve tarımsal faaliyetlerini görmezden gelerek atmosferdeki karbondioksit gibi ısı tutan gazların oluşturduğu sera etkisinin normal bir birey olarak bugün sadece iklim değişikliklerinde etkisini görüyoruz. Ancak geçmişte görmezden gelinen bu yanlış adımların ileride etkileyeceği pek çok alan var, bu alanlardan biri de her hafta farklı yemekler öğrenmek için bu satırları okuyanları ilgilendiren, tarım. Bugün her sebzeyi mevsiminde ve dilediğimiz miktarda bulabilme lüksüne sahip olduğumuz ülkemizde başta Konya Ovası olmak üzere pek çok alanda tarımsal üretimin düşeceği, fasulye ve mercimek gibi ürünlerin veriminin azalacağı belirtiliyor. Tüm bunlar karşısında Dünya Doğal Hayatı Koruma Derneği tarafından bireylerin alabileceği basit önlemler belirtiliyor. Özellikle mutfakta zaman geçirmeyi seven bireylerin ileride çocuklarına daha sağlıklı bir dünya bırakabilmek için tarım ve mutfak alanında atabileceği küçük adımlar var. Bu hafta biraz bunlara değinmek istedim. İşte öneriler:

* Organik tarımla elde edilen ürünleri seçin.

* Uluslararası sertifikaları olan organik tarım ve hayvancılık ürünlerini tüketerek sürdürülebilir üretimleri destekleyin, organik tarımın yaygınlaşmasına katkıda bulunun.

* Günlük gıdalarınızı seçerken mümkün olduğu kadar yaşadığınız yörede ve bulunduğunuz mevsimde yetişen taze besinleri tercih edin.

* İşlenmiş, ambalajlanmış gıda satın alırken ya da tüketirken mutlaka üretim-tüketim tarihlerini ve içindekiler bölümünü okuyun. Ürünün içinde bilmediğiniz maddeler varsa mutlaka ne olduklarını araştırın.

* Taze meyve ve sebzeleri iyice yıkamadan ve soymadan yemeyin.

* Konserve gıdalardan uzak durun.

* Triklosan içeren plastik kesme tahtalarını, bulaşık bezlerini, süngerleri, deterjanları, sabunları ve dezenfektanları kullanmayın.

* Streç film kullanmayın.

* Ambalajında PVC3 ve PC7 yazılarını ya da geri dönüşüm üçgeni içinde 3 ve 7 sayılarını gördüğünüz ürünleri almayın.

* Su filtresi kullanın.

* Yağ oranı yüksek yiyeceklerin tüketimini en aza indirin.

* Ton balığı gibi yağ oranı fazla olan balıklar, yüksek düzeyde kimyasal madde içerebilir. Bu durum özellikle çocuklar, hamile kadınlar, hamile kalmayı planlayan ya da bebek emziren kadınlar için zararlıdır.

Kaynak Zaman

No comments: