Tuesday, April 24, 2007

AKUPUNKTUR


Migren kâbusunu akupunktur bitirebilir

Yaşam kalitesini düşüren, iş verimliliğini azaltan migren ağrıları, akupunktur yöntemi ile yüzde 70'e kadar azaltılabiliyor.

Migren, yaz aylarında sıcağa bağlı olarak artış gösteriyor. Kişinin yaşam kalitesini düşüren, iş verimliliğini önemli ölçüde azaltan migren ağrılarını akupunktur yöntemi ile azaltmak mümkün. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Dr. Hüseyin Arslan, migren ağrılarının akupunktur ile yüzde 70'e kadar azaltılabileceğini kaydetti. Özellikle yaz aylarında, migren ağrılarının artığını hatırlatan Arslan, migrenin kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürdüğünü, iş verimini azalttığını belirtti. Arslan, "İğne ya da lazer akupunktur yöntemi ile 10-12 seansta migren ağrılarını yüzde 60 ila 70 oranında azaltmak mümkün" dedi. Hüseyin Arslan, akupunktur yönteminin sigarayı bırakmada da etkili olduğunu, bu yöntemle sigaranın tek bir seansla bırakılabileceğini anlattı. Arslan, akupunkturun zenginlere hitap ettiği yönündeki kanının da doğru olmadığını vurguladı.

Diyabet ve şişmanlık dayanışmasını akupunktur bozuyor

Alternatif tıp yöntemlerinden biri olan akupunktur, diyabet tedavisini desteklemek amacıyla dünyada yaygın olarak kullanılıyor. Diyabet ve şişmanlığın genelde bir arada görülmesi, akupunktur iğnelerinin ideal kiloya ulaşmadaki rolünü gündeme getiriyor. Diyabete karşı tamamlayıcı tedaviler arasında sadece akupunkturdan değil; masajdan ve reikiden de yararlanılıyor

Dr. Nüzhet Ziyal, yıllar önce Japonya’ya giderek akupunktur eğitimine başlamış, sonrasında İngiltere, Almanya, ABD ve Çin gibi ülkelerde akupunkturla ilgili çalışmış, profesyonel anlamda akupunkturu ülkemize getiren ilk hekim olarak tanınıyor. Akupunktur Derneği başkanı da olan Dr. Nüzhet Ziyal, bu tamamlayıcı tedavi yönteminin diyabet tedavisindeki yeri üzerine de araştırmalarda bulunmuş. Dr. Ziyal, diyabet tedavisinde akupunkturdan nasıl yararlanıldığına dair soruları yanıtladı...

* Diyabet hastalığı ile ilgili akupunktur çalışmalarınız nasıl sonuçlar veriyor?
Bu sorunuza öncelikle tip 2 diyabet ile ilgili çalışmalar yaptığımızı söyleyerek başlıyorum. Diyabetle ilgili çalışmalarımızda 30 yıllık obezite (aşırı şişmanlık) çalışmalarımızdan yola çıktık. Yaptığımız tespitler şunu gösterdi; obezite sebeplerinde birinci sırada diyabet hastalığı, ikinci sırada tiroit fonksiyon bozuklukları, üçüncü sırada ise apistat merkezinin fazla açık olması ve hastanın doyma hissinin normal dengesinin bozulması vardı.

KİLO VERMEK GEREKİYOR
* Diyabetle obezite birlikte gidiyordu yani. Obezite için başvuran hastalara ne gibi tedaviler uyguladınız?
Bize başvuran kilolu hastaların yüzde 85’inde şeker dengesinin bozuk olduğunun sinyallerini aldıktan sonra "oral glikoz tolerans testi" yaptırdık. Bu testler sonucu hastaların yüzde 70’inde açlık kan şekeri normal hudutlardaydı, yani; açlık kan şekeri yeterli bir araştırma değildi. Glikoz tolerans testi bozuk hastaların yüzde 30’unda açlık kan şekeri 120’nin üzerindeydi. Bilindiği üzere; ülkemizde insanların yüzde 60’ında şeker dengesi bozuktur. Tip 2 diyabetin akupunkturla tedavisine ilave olarak, muhakkak uygun beslenme şekline geçilmesini sağladık.

* Bugüne kadar kaç diyabetliye akupunktur tedavisi uyguladınız?
82 kişiye bir sene boyunca akupunktur tedavisi uyguladık. İlginç olan; bize kilo vermek için başvuran hastalarımızın hiçbiri diyabetli olduğunu bilmiyordu. Tiroit dengesizliğiyle glikoz tolerans bozukluğu olan hastalara tiroit tedavisinin eklenmesinin şeker düzeyini daha çabuk düzenlediğini gördük.

* Tedavi ettiğiniz ilginç örnekler var mı?
Şekeri, tiroidi ve genital kistleri olan iki hanım hastamızda, akupunkturla altı ayda alınan netice jinekologlarını bile şaşırtacak kadar başarılı oldu. Bu şu demektir; akupunkturla bütün hormon dengesizliklerini düzeltmeye yönelik tedavi şarttır. Diyabet hastasında tiroit dengesizliği bilindiği gibi yüksek düzeydedir. Çünkü diyabet hipotalamik seviyede tiroidi etkilemektedir. Ayrıca TSH solunumu etkilemekte, bu da pankreası etkilemeye götürmektedir. Akupunkturla obezitede alınan neticelerin sadece kilo vermeye yönelik olması en büyük şikayet konusu. Halbuki bu sebepleri tedavi ederek neticeye varabilirsek, kilo veriş de kalıcı olacaktır. Ve en önemlisi; hasta şekerli olduğunu öğrenecek, hayatını ona göre sürdürecektir veya tiroit fonksiyon bozukluğunun tedavisiyle uğraşacaktır.

* Tedavideki sıkıntılarınız neler?
Akupunkturla tedavi ettiğimiz 82 hastamızın çoğunluğu üç ayda olumlu cevap vermiştir. Hastalarımızın yüzde 10’u olumlu sonuçlara bakıp ’Artık gerek yok’ diyerek tedaviyi kesmiştir. Ve yüzde 30’u ne yazık ki olumlu giden sonuçlara bakarak tedaviyi kısa sürede terk edip kontrole gelmemiştir. Akupunkturla tip 2 diyabet tedavisi sonuçlarını tam olarak görmemiz için hastaların düzenli takibi şarttır. Tedavinin yarım bırakılması doğru değil.

* Tamamlayıcı tedavi nedir?
Akupunktur, aromaterapi, ayurveda, şifalı bitkilerle tedavi, masaj, meditasyon, müzik, karaciğer temizleme tedavisi gibi beslenme tedavileri, reiki, geleneksel Çin tıbbı gibi seçenekler, bilimsel tedavilere alternatif olarak sunulan tamamlayıcı tedaviler arasında yer alır. Binlerce yıldır yaygın olarak kullanılan tamamlayıcı tedaviler, günümüzde gerek sağlık çalışanları gerekse sorunlarına çare arayan birçok kişi tarafından artan sayıda kullanılıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde bile nüfusun yarısı tamamlayıcı tedavileri kullanıyor. Tamamlayıcı tedaviler adından da anlaşıldığı gibi; diyabet tedavisi için gerekli ilaç, insülin ve beslenme tedavisi yanında kullanılan tedavilerdir.

UZMANIN TECRÜBESİ ÖNEMLİ
* Tamamlayıcı tedavi şeker hastalığının tedavisinde etkin bir şekilde kullanılabilir mi?
Kanada ve İngiltere’de yapılan çalışmalarda diyabet polikliniklerinde izlenen diyabetli kişilerin yüzde 17’sinin tamamlayıcı tedavileri kullandıkları biliniyor. Avustralya’da St. Vincent Hastanesi Endokrin ve Diyabet kliniğinin yaptığı çalışmalarda da tamamlayıcı tedavilerin kullanım sıklığı benzer sayıda bulundu. İstanbul Üniversitesi Diyabet Bilim Dalı polikliniğine başvuran hastaların yüzde 62’si kan şekerini düşürmek amacı ile tamamlayıcı tedavileri kullanıyor.

* Tamamlayıcı tıp tedavilerinin riskleri ve faydaları neler?
Öncelikle uygulayan kişilerin yetenekleri büyük önem taşır. Bilimsel çalışmaların desteklediği sınırlı sayıda tamamlayıcı tedaviler olmakla birlikte, yapılan çalışmalar bu tedavilerin tıbbi yöntemlerin yerine uygulanmayacağını söylemiştir.

* Tamamlayıcı tıbbın olumlu etkileri neler?
Masaj, aromaterapi ve bazı bitkiler stresi azaltarak bireyin kendini mutlu hissetmesini sağlar. Masaj ve akupunktur; ağrıyı, nane ve ginseng ise, bulantı gibi diyabetin istenmeyen belirtilerini tedavi edebilir veya şiddetini azaltabilir. Aromaterapi konsantrasyon bozukluğunu azaltabilir. Reiki kişinin kendine daha olumlu bakmasına yardımcı olabilir. Ancak hangi yöntemi tercih ederseniz edin, doktora danışmanız gerekli.
KAYNAK

No comments: