Thursday, May 31, 2007

ORUÇ , DETOKS, AÇLIK TERAPİSİ

Oruç hastalıkların tümünü yok eder

1900'lü yıllarda Alman profesör Arnold Ehret'in geliştirdiği bir teori; bugün dini inançlarına aykırı olmasına karşın dünya genelinde yüzlerce insana oruç tutturuyor. Aktüel'in haberine göre; kanserden sindirim sistemi hastalıklarına kadar birçok hastalığın oruçla tedavi olacağını iddia eden Ehret'in önerdiği bu yöntem, dünyada uzun yaşam tutkunlarının tercihi.

Son yıllarda zehirli maddelerden arınmak için uygulanan detoks programları popülerleştikçe, oruç da Avrupa ve Amerika'da el üstünde tutulmaya başladı. Bu talebin başlangıcına imza atansa; 1900'lü yılların başında yaşayan, 'oruçla sağlıklı yaşam' ekolünün kurucusu Prof. Dr. Arnold Ehret...

Arnold Ehret'in Teorisi...
İlk olarak Alman fizyoterapi uzmanı Ehret tarafından geliştirilen oruç terapisi, hastalık ve beslenme bağlantısını esas alıyor. Ünlü doktor, çocukluktan itibaren tüketilen çoğu besinin iyi sindirilemeyen ve dışarı atılamayan parçaları nedeniyle bağırsaklar ve damarların zamanla tıkandığını ve bunun sonunda da hastalıkların ortaya çıktığını iddia ediyor. Ehret'in teorisine göre bu tıkanıklıkları açmanın tek yolu ise oruç tutmak! Ehret, Türkçe'ye de çevrilen 'Şifalı Besinler ve Mukussuz Şifa Diyeti' adlı kitabında, "Doğa, oruç metoduyla her hastalığı iyileştiriyor. İşte bu, doğanın her vücutta en önemli faktörün; atık, yabancı madde ve mukus (ürik asit, kandaki zehirler ve doku bozulmaları) olduğunu kanıtlıyor" diyor. Yüzyıldan fazla bir süre önce yazılmış olmasına karşılık, günümüzde de hâlâ hastalıklarından oruç terapisiyle kurtulmak isteyenlerin referansı olan kitabın yazarı Ehret'in Türkçe'ye çevrilen bir diğer kitabı da 'Oruçla Yeniden Sağlığa Kavuşma ve Gençleşme'...

HALSİZLİK İYİLEŞME BELİRTİSİ
Ehret'in teorisi, kitabında şöyle yer buluyor kendine: "Organizmanın işlevi, dokuları etkileyen aşırı kan basıncıyla sürekli engellenmektedir. Yemek yeme durduğunda bu basınç ortadan kalkar, kan damarları daralır, kan yoğunlaşır ve aşırı su vücuttan atılır. Bu olay orucun ilk günlerinde gerçekleşir. Fakat sonraki günlerde kan dolaşımındaki engeller gittikçe büyür. Çünkü damarların çapı daralır ve kan akımı vücudun birçok yerinden geçerek tıkanık bölgelerin içinde ve etrafında dolaşır. Dokuların iç duvarlarından sökülen mukus, basınçla dışarı atılır." Ehret'e göre orucun 4 ya da 5'inci gününü takiben birkaç günlük halsizlik ve hastalık haline damar çeperinden kopup kana karışan işte bu zehirli maddeler neden olur. Teoriye göre bu; vücudun iyileşmesi yönünde önemli bir belirtidir... Ortalama alışkanlıklarla beslenen bir insanın barsaklarında en az beş kilo dışarıya atılmamış dışkıyla dolaştığını belirten Ehter, bunun vücut sisteminin zehirlenmesine neden olduğunu belirtiyor. Bu nedenle de oruç terapisinin yapıldığı merkezlerin çoğunda terapi öncesinde hastalara ya lavman yapılıyor, ya da müshil ile barsaklar temizleniyor.

BEYDEMİR: BİR HURMA YETER
Bu teorinin günümüzdeki savunucularından 'Sağlık İçin Oruç, Bıçaksız Ameliyattır' kitabının yazarı Gülhan Beydemir'e göre ise beslenmek için günde bir hurma yeterli... ABD'de öğrendiği oruç terapisi sayesinde hastalığını yendiğini söyleyen Beydemir, yılın altı ayını oruç tutarak geçirdiğini söylüyor.

ELPE: AÇ KALMA AZAMASIK YE
Prof. Dr. Arnold Ehret'in teorisini yorumlayan beslenme uzmanı ve diyetisyen Suzan Elpe ise doktor kontrolünde yapılması durumunda kısa süreli oruç terapilerinin bedene zarar vermeyeceğini söylüyor: "Kimi hastalıklarda metobolizmanın asla aç kalmaması gerekir. Şeker hastalarında olduğu gibi..." Elpe, mide ve sindirim sistemini dinlendirmek için Ramazan ayının iyi bir fırsat olduğunu belirtse de, fazla sürede oruç tutmanın çok da sağlıklı bir yöntem olmadığı düşüncesinde. Elpe, fazla besin tüketmemenin uzun yaşam için etkili olduğunun bilimsel olarak kanıtlandığın belirtiyor ve ekliyor: "Vücudu aç bırakmak yerine, az ve sık yemek en etkili yöntemdir." Tüm bu düşüncelere karşın, son zamanlarda oruç terapisi ile ilgili olarak yayımlanan kitap ve bu konuda hizmet veren terapi merkezlerinin sayısına bakılırsa; oruç çoktan önemli bir alternatif tedavi metodu haline dönüşmüş durumda...
KAYNAK

No comments: