Tuesday, March 6, 2007

ZENCEFİL

Zencefil ve bal, soğuk algınlığının doğal ilacı
Kışın soğuk günlerinde sıkça yakalandığımız soğuk algınlığı, nezle, grip gibi rahatsızlıkları en iyi tedavi eden doğal ürünlerden biri zencefildir.


Binlerce yıldır Çin, Hindistan ve diğer Asya ülkelerinde, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan bu baharat, aynı zamanda soframızda güzel bir lezzet kaynağıdır. Zencefili hangi hastalıklarda, nasıl kullanabiliriz? Soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklarda bir çay kaşığı toz zencefil bir tatlı kaşığı bal ile karıştırıp macun yapılarak yenildiği zaman insanın içini ısıtarak bronşlarını açar ve temizler. Balgamı söktürür, öksürüğü keser. Zencefil aynı zamanda doğal aspirindir; kanı sulandırır, damarları açar, pıhtılaşmayı önler. İyi bir zihin açıcıdır, hafızayı güçlendirir. Zencefil yeni projeler üretmek isteyen insanların ilacıdır, beyni canlandırır. İlaçların mide ve bağırsaklara yaptığı yan etkiyi yok eder. İyi bir bulantı ilacıdır. Ameliyatlardan sonraki anesteziden kaynaklanan bulantılar, deniz ve araba tutmasındaki bulantılarda etkilidir.

Zencefilin doğum sonrasında annenin emzirme döneminde, anne sütünü artırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi vardır. Sindirim sistemini düzenler, hızlandırır, enerji verir. Zencefil, İngiltere'de besin takviyesi olarak kabul edilmiştir. Kışın salepin üzerine tarçın yerine zencefil serperek içilmesi yorgunluğu alır, sinir sistemini düzeltir. Taze zencefil kökünden yapılan turşu sofralara güzel bir çeşni olmanın yanında sindirime faydalı bir takviye olur.

Zencefil, asırlar boyu iyi bir besin ve ilaç olarak güvenle kullanılmıştır. İnsanlar üzerinde yapılan deneylerde zencefilin hiçbir yan etkisine rastlanmamıştır. Zencefil aynı zamanda çok güçlü doğal bir romatizma ilacıdır. Bal ve toz zencefil karışımından hazırlanan macun, günde üç tatlı kaşığı yenildiğinde bel ve bacak ağrılarını, romatizmayı tedavi eder. Çinliler yüz yıllardır romatizmayı zencefil ile tedavi etmektedir. Faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz zencefil hakkında Alman bir uzman şöyle der: "Bir kızım olsaydı adını mutlaka zencefil koyardım."

Gülten Şenşafak / Uzman Estetisyen
KAYNAK



Bloğumun adı zencefil olduğu , ve müzmin faranjitimi iyileştirdiği için öncelik hakkı da onun tabii ki.

Tropikal iklimlerde, 1 m. kadar boy yapabilen, zambağa benzer çiçekleri olan bir bitkidir.Kökü patates gibidir.

Safra akışını düzenler, hafızayı güçlendirir, romatizmaya, ses kısıklığına faydalıdır. İştah açıcı, gaz ve idrar söktürücüdür. Karaciğeri ve mideyi kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır.

Yılda iki kez bir hafta boyunca sabah, öğle, akşam balla karıştırılmış bir kaşık içerek faranjit rahatsızlığımdan kurtuldum.

İyileşmeyen yaralarına süren birkaç kişinin iyileştiğine şahidim.
Doktorunuza danışın.

Zencefil düşüğe yol açar mı?

Geçen gün Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ndeki öğrencilerimden birinin yaptığı bir davranış çok hoşuma gitti. Derste maydanozun taşıdığı bir bileşikten dolayı (apiol) dölyatağı hareketlerini uyararak düşüğe yol açabilme riskinden bahsetmiştim. Sayın Gülben Ergen hamileymiş ve maydanoz yemeyi çok severmiş, demet demet yermiş ve maalesef bir düşük yapmış. Öğrencim, Sayın Ergen'in e-postasına, eline geçip geçmediğini bilmiyor ama, bu konu ile ilgili bir uyarı ve bilgi mesajı çekmiş. Ben öğrencimin bilgisini kullanmasına ve her şeyden önce medeni cesaretine hayran kaldım.

BİTKİ ZARARLI OLABİLİR
Aslında bahsetmek istediğim, "Bitkisel ise zararsızdır" şeklindeki yaygın düşüncenin yanlışlığı. Maydanozun bile zararlı olabileceği sizi lütfen endişelendirmesin. Her bitkinin, yediğimiz sebze ve meyveler ve hatta suyun bile zararlı olabileceğini bilmek gerekir. Su yaşamamız için son derece önemli olmasına karşılık çok fazla içilirse vücuttaki elektrolit dengesini altüst ederek ölüme yol açabilir. O halde önemli olan alınan MİKTAR yani dozudur. Hamilelikte bitkilerin kullanımı ile ilgili bir başka örnek ise "zencefil". Baharat olarak kullandığımız bu bitki aynı zamanda bulantılara karşı etkili bir ilaçtır. Yapılan bir çalışmada hamilelerde erken dönemde günde 4 defa 250 mg dozda uygulandığında 27 kişiden 19'unda bulantı ve kusmayı belirgin bir şekilde azalttığı bildirilmiştir. Ancak adet söktürücü (emenagog) etkisi nedeniyle dozun mutlaka hekim tarafından ayarlanması gerekmektedir. Aksi halde düşüğe yol açabilir. Zencefil ile ilgili bir diğer haber ise, iki farklı zencefil türünün uygun oranda karışımı ile hazırlanan bir ilaç formülasyonunun dejeneratif eklem hastalıklarında etkili olduğu bilimsel olarak klinik çalışmalar ile ortaya konulmuştur. Sanırım yakında ülkemizde de eczanelerden temin edilebilecek. Yıllar önce, bir hastane acil servisinden bir bitkinin neden olduğu şiddetli bir zehirlenme vakası nedeniyle danışmak üzere aramışlardı. Adamcağız hemoroid şikayeti ile bir aktara başvurmuş ve kendisine "adamotu kökü" vermişler. Herhalde önerilen miktarın epey bir miktar üzerinde kullanmış kökü; nasılsa bitkisel, zararsızdır diye! Bitki atropin vb. alkaloitleri taşıyor ve sonuçta karakteristik "atropin zehirlenmesi" göz bebeklerinde büyüme, vs. Atropin modern tıpta son derece önemli bir ilaç etken maddesi, zehirlenmelerde de antidot olarak kullanılıyor, yani tedavi edici. Ancak önemli olan DOZ. Bu nedenle, bu tip kuvvetli etkili etken maddeleri taşıyan, dar doz aralığına sahip bitkilerin fitoterapide gelişigüzel bir şekilde kullanılması söz konusu olamaz ve aktar vb. yerlerde bulundurulması da, bu vakada görüldüğü gibi, son derece tehlikelidir.

Prof. Dr. Erdem Yeşilada
kaynak

No comments: