Wednesday, November 21, 2007

Bütün hastalıkların kaynağı çürük diş



Diş çürükleriyle diş eti hastalıklarının yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, kemik erimesi, şeker hastalığı ve kadınlarda erken doğum ve düşük doğum ağırlığı risklerini artırdığı bildirildi.



Bütün hastalıkların kaynağı çürük diş


Sağlık Bakanlığından Ağız ve Diş Sağlığı Haftası ve 22 Kasım Diş Hekimliği Günü nedeniyle yapılan açıklamada, ağız ve diş sağlığını bozan faktörlerin bireyin vücut sağlığını da doğrudan etkilediği kaydedilerek, diş çürükleriyle diş eti hastalıklarının yüksek tansiyon, kalp-damar hastalıkları, kemik erimesi, şeker hastalığı ve kadınlarda erken doğum ve düşük doğum ağırlığı risklerini artırdığı belirtildi.

Bakteri plağı (diş plağı), karbonhidratlı gıdalar ve bünyesel etkenlerin (dişin yapısı, tükürüğün bileşimi) diş çürüklerine neden olduğu kaydedilen açıklamada, ''Diş çürüğüne eskiye oranla daha sık rastlanmasının nedenlerinden biri beslenme alışkanlıklarının değişmesidir.

Sert gıdalarla beslenildiğinde doğal yollarla dişlerde bir temizlik sağlanırken, günümüzde hazır gıda tüketimi artmıştır. Bisküvi, şeker, çikolata, kola hatta şekerli çay gibi gıda maddeleri dişlerin üzerine yapışıp asit oluşturmakta, dişler fırçalanmadığı takdirde de çürüğe sebep olmaktadır'' denildi.

Diş sağlığı için peynir, süt ve yoğurt tüketilmesi, şekerli yiyeceklerin tükürük akışının en yoğun olduğu ana öğünler sırasında yenmesi gerektiği bildirilerek, ''Bakteri plağı adı verilen, dişler üzerinde biriken film tabakasının günlük fırçalama ve diş ipliği kullanımı ile uzaklaştırılmasının sağlıklı bir ağız için temel gereksinim olduğu vurgulandı.

-DİŞ ÇÜRÜĞÜ VE DİŞ ETİ HASTALIKLARINDAN KORUNMA-

Diş çürüğü ve diş eti hastalıklarından korunmada sabah kahvaltısı sonrası ve gece yatmadan önce 2'şer dakikalık etkili bir fırçalama işleminin yeterli olduğuna dikkat çekilerek, bunun için yumuşak ya da orta sertlikte, uygun büyüklükte, naylon kıllı bir diş fırçasının uygun olduğu kaydedildi. Etkili bir diş fırçalamanın dişlerin görünen yüzeylerinin temizliğini sağlamakla birlikte, bakteri plağının diş aralarından uzaklaştırılmasını sağlamadığı belirtilerek, ''Bu nedenle diş araları günde bir kez tercihen gün sonunda diş ipi ile temizlenmelidir'' denildi.

Dişleri korumada flor uygulamasının da etkili olduğu ifade edildi. Halk arasında süt dişlerinin önemli olmadığına dair yanlış bir inanış bulunduğu kaydedilerek, süt dişlerinin ''nasıl olsa değişecek'' mantığı ile ihmal edilmemesi gereği üzerinde duruldu.

Açıklamada, süt dişi çürüklerinin ve yapısal bozuklukların önlenmesinde şu hususlara dikkat edilmesi gerektiği bildirildi: - Bebeğin gece ağzında biberonla uyuma alışkanlığı önlenmeli,

- Beslendikten sonra mutlaka su içirilmeli, daha sonra uyutulmalı,

- Biberondaki süte şeker, bal pekmez gibi tatlandırıcılar ilave edilmemeli,
- İlk dişlerin sürmeye başlamasıyla gece ve sabah beslenmeleri sonrası temiz, ıslak bir tülbent ile dişler silinerek temizlenmeli,
- Emzikler, ağlayan bebekleri susturmak amacıyla bal, pekmez, reçel gibi tatlandırıcılara batırılarak verilmemeli,
- Kötü alışkanlıkların kontrolü sağlanmalı (parmak-dil emme, tırnak yeme),
- Dişler sürdükten sonra bebeğin eline verilen karbonhidratlı-şekerli gıdalar yerine elma, havuç gibi besin değeri yüksek; diş temizliğine yardımcı gıdalara yönlendirilmeli.

-KORUYUCU HEKİMLİK-

Çürükten korunmanın, bir kişisel irade konusu olduğu ve herkesin sağlam dişler ve sağlıklı ağzın getireceği rahatlığın bilincine varması gerektiği belirtilerek, diş hekimliğinde ve diğer tıp bilimlerinde koruyucu hekimliğin önem kazandığı kaydedildi. Araştırmalarda koruyucu tedbirler alındığında diş ve diş eti hastalıklarının önlenebildiğinin saptandığı bildirilen açıklamada, koruyucu hekimlik uygulamalarıyla toplumsal duyarlılığın gereği olarak diş hekimliği mesleğinin toplum yararına sunulması, sağlığın korunmasında eğitimin öneminin vurgulanması gibi amaçlar gözetildiği bildirildi.

-AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HİZMETLERİ-

Son yıllarda ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin sunumunda büyük ilerlemeler kaydedildiği, halka çok daha iyi hizmet verebilmek için, 2002 yılından bugüne kadar Bakanlığa bağlı kurum ve kuruluşlara 3 bin 233 diş hekimi ataması yapıldığı duyuruldu.

Sağlık Bakanlığına bağlı birinci basamak sağlık kuruluşları olan sağlık ocakları, ana çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleri ile sağlık merkezlerinde koruyucu ve önleyici diş hekimliği hizmetlerinin yanı sıra, imkanlar ölçüsünde dolgu, diş taşı temizliği gibi tedavi edici diş hekimliği hizmetlerinin bir bölümünün verilebildiği, özel şartlar ve yardımcı sağlık personeli gerektiren protez, ortodonti, ağız-diş-çene hastalıkları ve cerrahisi uygulamalarının ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumlarında yapıldığı bildirildi.

Bakanlığa bağlı 3 diş hastanesi, 87 ağız diş sağlığı merkezi, 93 diş tedavi protez merkezi ve devlet hastaneleri bünyesindeki diş polikliniklerinde ikinci basamak ağız diş sağlığı hizmetleri sunulduğu belirtildi

AA

No comments: