Friday, June 27, 2008

DUT

Şifa deposu dutun faydaları

Aç karnına yenilen beyaz dut bağırsak kurtlarını düşürüyor, mide ve bağırsakları rahatlatıyor, kara dut ise ağız ve boğaz iltihaplarına iyi geliyor.

Beyaz ve kara olan dutun barındırdığı vitamin ve minerallerin yanında mikrop öldürücü özelliğinin bulunduğunu belirten uzmanlar, dutun faydalarını şöyle sıraladı: Vücuda kuvvet verir, kansızlığa iyi gelir. Ağız, bademcik ve boğaz iltihabı, diş eti hastalıkları ve öksürüğe karşı faydalıdır. Ateş düşürür. Karaciğeri kuvvetlendirir. Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardım eder. Özellikle yemekle birlikte yenildiğinde hazmı kolaylaştırır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak kurtlarını düşürür. l Mide ve bağırsakları rahatlatır. Kara dut ise ağız ve boğaz iltihaplarına iyi gelir. Dut hangi şekilde tüketilirse tüketilsin iyi bir kan yapıcıdır. Kişinin kilo almasını sağlar ve iştah açar.

Havuz suyu göze zararlı

Havuz suyu göze zararlı

Uzmanlar, göz iltihabına neden olan 'Adoneviral Konjonktivik' adlı virüsün, havuzda bir kişiden su içindeki herkese bulaşabildiği belirtildi.

Uzmanlar, göz iltihabına neden olan 'Adoneviral Konjonktivik' adlı virüsün, havuzda bir kişiden su içindeki herkese bulaşabildiği belirtildi.

Virüsü alan kişinin gözünde yaklaşık 10 gün boyunca yanma, batma, kanama, kızarıklık, sulanma, ışıktan rahatsız olma ve şişme meydana geliyor.
SAKLAMBAÇ

Wednesday, June 11, 2008

DİŞLERİMİZ

'Çekilen dişlerin yerini doldurun'

Çeşitli nedenlerle çekilerek eksiltilmiş dişlerin boşluğunun mutlaka yapay bir dişle doldurulması gerektiği bildirildi.

Aksi durumda, sindirim sistemi ve konuşma bozukluğu, çene eklemi gibi rahatsızlıkların görülebileceğini belirten uzmanlar, çekilen dişlerin yerinin yapay bir dişle doldurulması gerektiğini söylüyor.

Diş Hekimi Mehmet Genç, çekilerek eksiltilmiş diş boşluklarının mutlaka yapay bir dişle doldurulması gerektiğini, aksi halde sindirim sistemi, konuşma bozukluğu, çene eklemi rahatsızlığı ile çirkin görüntüye neden olabileceğini kaydetti.

Genç, "Eksik dişler nedeniyle çiğneme yeterli olamayacağından sindirim sistemi hastalıklarına neden olabilir. Ön dişlerdeki eksiklikler konuşma bozukluğu ve çirkin görüntü oluşturacağından psikolojik sorunlara sıkıntı ve strese etkendir. Aynı şekilde eksik diş boşlukları zamanında yapay bir dişle doldurulmazsa boşluğa bakan dişler boşluğa doğru yatarak kayar ve kapanış bozukluğu ortaya çıkar. Bu kapanış bozuklukları çene eklemi rahatsızlıklarının etkeni olabilir." diye konuştu.

Diş Hekimi Mehmet Genç, birkaç diş eksikliğinin kaplamalı köprülerle sabit bir şekilde, çok diş eksikliklerinin çıkarılıp takılabilen yarım damak protezlerle tamamlana bildiğini, bir başka yöntemin de diş ekme yöntemi olduğunu belirtti.

Cihan

ÜZÜM

Üzüm çekirdeği deyip geçmeyin!

Erciyes Üniversitesinde fareler üzerinde yapılan bir araştırma, üzüm çekirdeğinin kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ve radyoterapinin olumsuz etkilerini azalttığını ortaya koydu.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Erciyes Üniversitesinin çeşitli birimlerinde görev yapan Dr. Aysun Çetin, Dr. Leylagül Kaynar, Dr. İsmail Koçyiğit, Dr. Sibel Kavukçuhacıoğlu, Dr. Recep Saraymen, Dr. Ahmet Öztürk, Dr. Okan Orhan ve Dr. Osman Sağdıç, üzüm çekirdeğinin antioksidan etkisinin kanser tedavisine etkisini araştırdılar.

Erciyes Üniversitesinin geleneksel olarak düzenlediği Gevher Nesibe Araştırma Teşvik Ödülü alan ''Rat karaciğerinde radyasyon ve kemoterapinin yol açtığı oksidatif strese üzüm çekirdeği ekstresinin etkisi'' başlıklı çalışmalar, uluslararası The Turkish Journal Of Gastroenterology ve American Journal Of Chinese Medicine isimli dergilerde yayınlanmak üzere seçildi.

Dr. Aysun Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanserin olumsuz etkilerini azalttığı bilinen E ve C vitaminleri ile ilgili çok çalışma yapıldığını, ancak E vitamininden 50 kat ve C vitamininden 20 kat fazla antioksidan özelliğe sahip olduğu bilinen üzüm çekirdeği ile ilgili çalışmaların son 10 yılda yapılmaya başlandığını belirtti.

-FARELERLE DENEY-

Canlıların vücudunda serbest radikaller (oksidan) adı verilen zararlı maddeler ile bu maddeleri ortadan kaldıran maddelerin (antioksidan) denge içinde bulunduğunu ifade eden Çetin, özellikle 25 yaşından sonra bu dengenin olumsuz yönde bozulmaya başlandığını hatırlattı.

Dengenin bozulması ile birlikte artan oksidan etkinin başta kanser olmak üzere birçok ciddi sağlık sorununa yol açtığını kaydeden Çetin, şu bilgileri verdi:

''Kanser oluşumunun engellenmesi için vücutta antioksidan miktarının azalmaması, yaşlanma ile birlikte antioksidan takviyesi yapılması gerekir. Üzüm çekirdeği de antioksidan özelliği çok fazla olan bir maddedir. Bu çalışmada, kanser oluşumunun önlenmesine katkı sağlayan üzüm çekirdeğinin, kanser tedavisi sırasında karşılaşılan olumsuzlukların önlenmesindeki katkısını araştırdık. Kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri tümörü ortadan kaldırırken saç dökülmesi, iştahsızlık, bulantı veya kusma gibi birçok soruna yol açabiliyor. Araştırmamızda, bu olumsuzlukların nedeni veya sonucu olabilecek oksidan saldırıların ortadan kaldırılmasında üzüm çekirdeğinin katkısını test ettik.''

Üzüm çekirdeği verilen farelerde hissedilir ölçüde yararlı antioksidan maddelerin artışını tespit ettiklerini belirten Çetin, şöyle devam etti:

''Fareler, biyolojik olarak insan vücuduna en çok benzeyen hayvanlardır. Karaciğer ise bir anlamda vücudun laboratuvarıdır. Araştırmamızda denek farelerin karaciğer dokularını inceledik. Üzüm çekirdeği verdiğimiz fare grubunda antioksidan maddelerin hissedilir derecede arttığını belirledik. Hatta, hem ışın hem üzüm çekirdeği verdiğimiz grupta antioksidan maddelerin, hiç ışın verilmeyen ve sadece su verilen kontrol grubundan bile daha fazla düzeyde olduğunu gözlemledik. Üzüm, zaten rahatlıkla tüketilebilen doğal bir besin olduğu için insanlarda da aynı etkileri gösterebileceği sonucuna vardık. Yani, antioksidan özelliği nedeniyle kanser oluşumunu engelleyen üzüm çekirdeğinin, kanser tedavisinde ortaya çıkan olumsuzlukları da azaltabileceğini belirledik. ''

Siyah üzümde antioksidan maddenin daha fazla bulunduğunu hatırlatan Çetin, söz konusu faydalar için üzümün çekirdeği ile birlikte çiğnenerek tüketilmesini tavsiye ettiklerini sözlerine ekledi.

AA

Tuesday, June 3, 2008

Meme kanseri

Meme kanseri hastaları için yeni umut

Kemiklerin çok kolay kırılabilmesine sebep olan osteoporozun (kemik erimesi) tedavisinde kullanılan bir ilaç, menopoz öncesi meme kanserine yakalanan kadınlarda
Kemik metobolizmasındaki bir bozukluk sonucunda kemikteki protein örgüsünün seyrelmesiyle iskelette ortaya çıkan ve kemiklerin çok kolay kırılabilmesine sebep olan osteoporozun (kemik erimesi) tedavisinde kullanılan bir ilaç, menopoz öncesi meme kanserine yakalanan kadınlarda bunun tekrarlanması riskini yüzde 35 azaltıyor.

İlacın İsviçreli üreticisi Novartis firması tarafından ABD'nin Chicago kentinde düzenlenen 44. Amerikan Onkoloji Konferansı'nda sunulan klinik araştırmanın sonucuna göre, kemik metastazı ve osteoporoz tedavisinde kullanılan ve yeni bir tür bisfosfat olan Zometa (zoledronik asit) kanseri tedavi edici özellikler taşıyor.

Araştırmanın başında yer alan Avusturya'nın Viyana Üniversitesi'nden Profesör Michael Gnant, meme kanserine karşı hormonal tedavi uygulanan kadınlarda kemik dokusunun kaybının önlenmesi için kullanılan zoledronik asidin, tümörün yeniden oluşmasını engelleyebilme özelliği de bulunmasının sevindirici olduğunu söyledi.

1800'den fazla kadın üzerinde yapılan bu klinik araştırmanın ardından yapılmakta olan ikinci araştırmayla Zometa marka ilacın bu özelliğinin teyit edilmesiyle, doktorların, özellikle böbrek kanseri gibi kemiklerde yüksek metastaz riski bulunan diğer kanser türleri için de test edilebileceğini düşünüyorlar.

AA

BAL

Gerçek balı anlamanın ipuçları

Balın gerçek bir vitamin deposu olduğuna şüphe yok. Lakin "Gerçek balı bulmak kolay değil" diyorsanız işte sizlere gerçek balı tanımanın ipuçları:

Samsun Arıcılar Birliği Başkanı Halit Kukula, bir süre buzdolabında bekletilen balın sahte olup olmadığının anlaşılabileceğini söyledi.
Kukula, yaptığı açıklamada, hiçbir katkı maddesi içermeyen, tamamen polenlerden üretilen balın maliyetinin yüksek olduğunu belirterek, gerçek balın ucuz satılmasının mümkün olmadığını savundu.

Piyasaya sürülen sahte ballar yüzünden arıcılığa emek veren insanların mağdur edildiklerini ifade eden Kukula, ''merdiven altı üretim emeğimizi boşa çıkarıyor. Şimdi arıcı arkadaşlarımız yüksek rakımlı, floranın zengin olduğu yerlere çıkarak üç ay boyunca hakiki bal üretmek için zor doğa şartlarına katlanacaklar, ancak sahte ballar bizim bu emeğimizin karşılığını almamazın önüne geçecek'' diye konuştu. Kukula, şöyle devam etti:

''Bugün balda her türlü sahtekarlık yapılıyor. İnsanlarımızın sağlığı ile oynanıyor. 'Balda şeker var' deniliyor bazen. Keşke şeker olsa ama merdiven altı üreticiler genetiğiyle oynanmış mısırın sapından üretikleri şekerle bal yapıyorlar. Toz şeker kullanmıyorlar. Vatandaşlarımız bilinçli olmak zorunda. Sahte bal almaktansa sağlıklarını korumak için reçel alsınlar daha iyi.''

''BAL BUZDOLABINDA ŞEKERLENİYORSA GERÇEKTİR''

Balın hakiki olup olmadığını anlamak için içine kurşun kalem batırmaktan, akıtmaya kadar pek çok yöntem kullanıldığını, ancak bunların hiçbirinin gerçek balı ayırt etmede yeterli olmayacağını belirten Kukula, bir balın hakiki mi sahte mi olup olmadığının balı bir süre dolapta bekleterek anlaşılabileceğini söyledi.

Buzdolabında yaklaşık bir ay bekleyen balın krem ya da tereyağ kıvamına gelmesinin balın hakiki olduğunu gösterdiğini anlatan Kukula, ''aslında bal buzdolabına konulmaz, güneş almayan bir yerde oda sıcaklığında saklanması gerekir. Balın gerçek olup olmadığını anlamak için buzdolabına konulabilir. Buzdolabına konulan balda renk değişimi olabilir'' dedi.

Kukula, markasız bal satılmasının yasak olduğuna işaret ederek, vatandaşların diğer gıda maddelerinde olduğu gibi bal alırken de son derece titiz davranmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

AA