Friday, March 23, 2007

KUŞBURNU

C vitamini açısından çok zengindir. Raşitizmin ilacıdır. Bağırsakları yumuşatır, kurt düşürme de etkilidir. Mide kramplarına, diyarelere, sindirim sistemine iyi gelir. Etkin bir kan temizleyicisidir. Marmelat olarak yada kurusu kaynatılarak kullanılabilir.

KETEN TOHUMU

Mide ve bağırsak problemlerinde, kalp damar hastalıklarında, egzama ve sedef de, ruhsal bozukluklar da, öksürük de, kollestrol ve şeker seviyesini dengeleme de etkilidir. Kemikleri , hafızayı, sinir sistemini, bağışıklık sistemini güçlendirir.
Kaynatılarak içilebilir. Toz halinde suyla veya meyve suyuyla yutulabilir. Yemeklere, yoğurda, salatalara, müsliye, pasta ve unlu mamüllere karıştırılabilir. Günde 1 - 1.5 çorba kaşığı keten tohumu sağlıklı kalma adına yeterlidir. Dozunu kaçırmamak da fayda var.
Keten tohumu kalbe yararlı mı?

Balık sevmeyenler veya maddi imkanları olmadığı için yeteri kadar balık yiyemeyenler balıkta mevcut olan faydalı Omega-3 yağ asitlerini keten tohumundan alabilirler. İçinde yüksek oranda lif, Omega-3, Omega-6 yağ asitleri, protein, B12 vitamini vardır. Bünyesindeki çeşitli mineral ve amino asitlerle kabızlık başta olmak üzere hem mide barsak sistemi hem de kalp damar hastalıkları için son derece faydalıdır. Araştırmalar bir ay boyunca düzenli keten tohumu yiyen kişilerde barsak hareketlerinde yüzde 30 artış ve kolesterol seviyesinde ise yüzde 8 azalma olduğunu göstermiştir.

Keten tohumunda yok yok; Kolesterol düşürücü, felç, kanser, unutkanlık önleyici, bağırsak çalıştırıcı ve temizleyici etkisi bunlardan birkaçı. Keten tohumunu yağ, tohum, ya da öğütülmüş toz şeklinde kullanmak mümkün. Doğal Tıp Derneği Başkanı Dr. Ender Saraç, "Amaca göre kullanım şekli değişir. Bazen kabuklu, bazen de kabuksuz tüketmek gerekebilir. Yeterince posalı, lifli gıda tüketmeyen insanlara bunu öğütmeden vermek daha yararlı. Çekirdek haliyle, posalı, lifli şekilde tüketmek daha iyi. Normal hazım yapabilen bir insan, çekirdek haliyle tüketebilir. Bazı kişilerde belki gaz yapabilir, ama bu kişilere de keten tohumunun üzerine bir fincan rezene çayı içmeleri önerilir ve sorun ortadan kalkar. Keten tohumunun bilinen ciddi bir yan etkisi yoktur. Toz halinde salatada kullanılabilir.

Keten tohumunun faydalı özelliklere sahip olduğu ve bu nedenle de fonksiyonel gıda özellikleri gösterdiği doğrudur. Ancak keten tohumu içerisinde linatin (bir antivitamin, pridoksin) gibi bazı doğal toksik maddeleri de taşımaktadır. Bu nedenle sürekli ve yüksek miktarlada tüketilmesi doğru değildir. Küçük miktarlarda ve aralıklarla tüketilmesi daha uygundur.

kaynak

KEKİK SUYU

Ağız kokusu, diş eti rahatsızlıklarında gargara amaçlı kullanılabilir. Balgam söktürücüdür. Gazı giderir, hazmı kolaylaştırır. Zayıflatıcı etkisi vardır. Kollestrolü düşürür, yağ çözücüdür.Tansiyonu dengeler, boğaz iltihaplarında etkilidir.(1/4 ü kekik suyu, 1/4 ü su olacak şekilde bir çay bardağı günde 3 kez içilebilir.)

FUNDA SUYU

Etkili bir zayıflatıcıdır. aktardan alacağınız hazır funda suyunu (günde üç kez; 1/4 ü funda suyu, 3/4 ü su olmak şartıyla) kilo verme amacıyla kullanabilirsiniz.Ayrıca; idrar yolları dezenfektanı, idrar söktürücü, kabızlık giderici, ağrı kesici olarak da kullanılmaktadır.

Tuesday, March 6, 2007

LAHANA

Beyaz lahana; kapağı kapalı tencerede 3-4 yaprak, 3 bardak su ile 10 dk.haşlanır. Sabah, öğle, akşam birer bardak 5 gün içilir. 3 gün ara verilir, 5 gün daha içilir. (tabii her gün taze olarak hazırlanır.) Bu işlem detoks ve kilo verme amacıyla; 3 ayda bir tekrar edilir.

SOĞAN

Konu zayıflama olunca, aklıma gelen bir çok yöntem var. Bunlardan biri de soğan...
3-4 baş soğan, bir demet maydanoz, iki diş kuru karanfil kaynatılıp ( her gün taze olarak yapılır), sabah, öğle, akşam bir bardak içilir.(soğanı 40 gün aralıksız yemek yüzde yara çıkmasına neden olabilir diye okumuştum bir yerde. benden söylemesi. herşeyin dozu, bünye ve yöntem önemli...maydanoz da uzun kullanımlarda bağırsağı tahriş ediyormuş.)

SOĞAN OTURTMASI: Yazmadan geçemeyeceğim. 5-6 adet orta boy soğanı dilimleyip zeytin yağı ve bir çay bardağı kadar su, bir tatlı kaşığı tuz, bir çay kaşığı şeker ile kısık ateşte yumuşayana dek (15 dk.) pişiriyoruz. Üzerine 3 adet yumurtayı "oturtma" formatına ve estetik anlayışa uygun olacak şekilde kırıyoruz. Tencerenin kapağını kapatıp 5 dk. daha pişiriyoruz. Bu arada yumurtalar istese de, istemese de meşhur kayısı kıvamına geliyor. Ve üzerlerine kırmızı çok yakışıyor.( Kırmızı eldesi için toz biber kullanabilirsiniz.) Bir ara kırmızı biberin faydalarını da yazarım. Umarım yapar ve afiyetle yersiniz, zira çok şifalı bir yemek.

TARÇIN

Sabah, akşam bir bardak kaynar suda demlediğim, tarçın; son bir ayda aldığım 4 kg. fazlalığımı bir haftada vermeme yardımcı oldu. Daha ne istersiniz? En kolay, en ucuz ve lezzetli zayıflama yöntemlerinden biri...

ZENCEFİL

Zencefil ve bal, soğuk algınlığının doğal ilacı
Kışın soğuk günlerinde sıkça yakalandığımız soğuk algınlığı, nezle, grip gibi rahatsızlıkları en iyi tedavi eden doğal ürünlerden biri zencefildir.


Binlerce yıldır Çin, Hindistan ve diğer Asya ülkelerinde, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan bu baharat, aynı zamanda soframızda güzel bir lezzet kaynağıdır. Zencefili hangi hastalıklarda, nasıl kullanabiliriz? Soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklarda bir çay kaşığı toz zencefil bir tatlı kaşığı bal ile karıştırıp macun yapılarak yenildiği zaman insanın içini ısıtarak bronşlarını açar ve temizler. Balgamı söktürür, öksürüğü keser. Zencefil aynı zamanda doğal aspirindir; kanı sulandırır, damarları açar, pıhtılaşmayı önler. İyi bir zihin açıcıdır, hafızayı güçlendirir. Zencefil yeni projeler üretmek isteyen insanların ilacıdır, beyni canlandırır. İlaçların mide ve bağırsaklara yaptığı yan etkiyi yok eder. İyi bir bulantı ilacıdır. Ameliyatlardan sonraki anesteziden kaynaklanan bulantılar, deniz ve araba tutmasındaki bulantılarda etkilidir.

Zencefilin doğum sonrasında annenin emzirme döneminde, anne sütünü artırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi vardır. Sindirim sistemini düzenler, hızlandırır, enerji verir. Zencefil, İngiltere'de besin takviyesi olarak kabul edilmiştir. Kışın salepin üzerine tarçın yerine zencefil serperek içilmesi yorgunluğu alır, sinir sistemini düzeltir. Taze zencefil kökünden yapılan turşu sofralara güzel bir çeşni olmanın yanında sindirime faydalı bir takviye olur.

Zencefil, asırlar boyu iyi bir besin ve ilaç olarak güvenle kullanılmıştır. İnsanlar üzerinde yapılan deneylerde zencefilin hiçbir yan etkisine rastlanmamıştır. Zencefil aynı zamanda çok güçlü doğal bir romatizma ilacıdır. Bal ve toz zencefil karışımından hazırlanan macun, günde üç tatlı kaşığı yenildiğinde bel ve bacak ağrılarını, romatizmayı tedavi eder. Çinliler yüz yıllardır romatizmayı zencefil ile tedavi etmektedir. Faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz zencefil hakkında Alman bir uzman şöyle der: "Bir kızım olsaydı adını mutlaka zencefil koyardım."

Gülten Şenşafak / Uzman Estetisyen
KAYNAK



Bloğumun adı zencefil olduğu , ve müzmin faranjitimi iyileştirdiği için öncelik hakkı da onun tabii ki.

Tropikal iklimlerde, 1 m. kadar boy yapabilen, zambağa benzer çiçekleri olan bir bitkidir.Kökü patates gibidir.

Safra akışını düzenler, hafızayı güçlendirir, romatizmaya, ses kısıklığına faydalıdır. İştah açıcı, gaz ve idrar söktürücüdür. Karaciğeri ve mideyi kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır.

Yılda iki kez bir hafta boyunca sabah, öğle, akşam balla karıştırılmış bir kaşık içerek faranjit rahatsızlığımdan kurtuldum.

İyileşmeyen yaralarına süren birkaç kişinin iyileştiğine şahidim.
Doktorunuza danışın.

Zencefil düşüğe yol açar mı?

Geçen gün Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'ndeki öğrencilerimden birinin yaptığı bir davranış çok hoşuma gitti. Derste maydanozun taşıdığı bir bileşikten dolayı (apiol) dölyatağı hareketlerini uyararak düşüğe yol açabilme riskinden bahsetmiştim. Sayın Gülben Ergen hamileymiş ve maydanoz yemeyi çok severmiş, demet demet yermiş ve maalesef bir düşük yapmış. Öğrencim, Sayın Ergen'in e-postasına, eline geçip geçmediğini bilmiyor ama, bu konu ile ilgili bir uyarı ve bilgi mesajı çekmiş. Ben öğrencimin bilgisini kullanmasına ve her şeyden önce medeni cesaretine hayran kaldım.

BİTKİ ZARARLI OLABİLİR
Aslında bahsetmek istediğim, "Bitkisel ise zararsızdır" şeklindeki yaygın düşüncenin yanlışlığı. Maydanozun bile zararlı olabileceği sizi lütfen endişelendirmesin. Her bitkinin, yediğimiz sebze ve meyveler ve hatta suyun bile zararlı olabileceğini bilmek gerekir. Su yaşamamız için son derece önemli olmasına karşılık çok fazla içilirse vücuttaki elektrolit dengesini altüst ederek ölüme yol açabilir. O halde önemli olan alınan MİKTAR yani dozudur. Hamilelikte bitkilerin kullanımı ile ilgili bir başka örnek ise "zencefil". Baharat olarak kullandığımız bu bitki aynı zamanda bulantılara karşı etkili bir ilaçtır. Yapılan bir çalışmada hamilelerde erken dönemde günde 4 defa 250 mg dozda uygulandığında 27 kişiden 19'unda bulantı ve kusmayı belirgin bir şekilde azalttığı bildirilmiştir. Ancak adet söktürücü (emenagog) etkisi nedeniyle dozun mutlaka hekim tarafından ayarlanması gerekmektedir. Aksi halde düşüğe yol açabilir. Zencefil ile ilgili bir diğer haber ise, iki farklı zencefil türünün uygun oranda karışımı ile hazırlanan bir ilaç formülasyonunun dejeneratif eklem hastalıklarında etkili olduğu bilimsel olarak klinik çalışmalar ile ortaya konulmuştur. Sanırım yakında ülkemizde de eczanelerden temin edilebilecek. Yıllar önce, bir hastane acil servisinden bir bitkinin neden olduğu şiddetli bir zehirlenme vakası nedeniyle danışmak üzere aramışlardı. Adamcağız hemoroid şikayeti ile bir aktara başvurmuş ve kendisine "adamotu kökü" vermişler. Herhalde önerilen miktarın epey bir miktar üzerinde kullanmış kökü; nasılsa bitkisel, zararsızdır diye! Bitki atropin vb. alkaloitleri taşıyor ve sonuçta karakteristik "atropin zehirlenmesi" göz bebeklerinde büyüme, vs. Atropin modern tıpta son derece önemli bir ilaç etken maddesi, zehirlenmelerde de antidot olarak kullanılıyor, yani tedavi edici. Ancak önemli olan DOZ. Bu nedenle, bu tip kuvvetli etkili etken maddeleri taşıyan, dar doz aralığına sahip bitkilerin fitoterapide gelişigüzel bir şekilde kullanılması söz konusu olamaz ve aktar vb. yerlerde bulundurulması da, bu vakada görüldüğü gibi, son derece tehlikelidir.

Prof. Dr. Erdem Yeşilada
kaynak