Thursday, April 12, 2007

MİSVAK

Yapılan araştırmalara göre, ülkemizde yirmi yaşına gelen her yüz kişiden 89'unun dişleri çürük.
Okul çocuklarının yüzde 67'si diş fırçası kullanmamakta ve yılda her 4 kişiye sadece bir diş fırçası düşmektedir.
O kadar reklama, tanıtıma, eğitime ve teşvike rağmen diş temizliği ve bakımı maalesef istenen düzeye gelmiş değildir.
Zaruri bir ihtiyaç, bir sağlık ve bir temizlik olarak görülmediği için de bir alışkanlık haline gelmemiştir.
Ayrıca sigara tüketiminin ileri boyutlara varması, özellikle gençler arasında çok yaygın olmasından dolayı da ağız ve diş bakımı hep ihmal edilmiştir.
Oysa diş temizliği ve ağız sağlığı üzerinde İslâmın ilk yıllarında bile üzerinde çokça durulan konulardan birisidir.
***
Peygamberimizin hayatına ve sözlerine baktığımızda konuya ne kadar büyük bir önem verildiği anlaşılmaktadır.
Sahabiler, Peygamberimizi anlatırken onun dişlerinin inci gibi parladığını, ter temiz, bembeyaz ve ışıl ışıl olduğunu söylerler.
Peygamberimizin Uhud Savaşı'nda kırılan dişinden başka hiçbir dişi çürümemiş ve düşmemiş, hep sağlam ve sağlıklı olarak kalmıştır.
Peygamberimiz dişini "misvak"la temizlerdi. Misvak, Arabistan'da yetişen "arak" ağacının kök ve dalından kesilerek yapılır.
Bazı rivayetlerden anlaşıldığına göre Peygamberimizin zeytin dalından da misvak yaptığı olurdu.
Peygamberimiz her vesileyle dişlerini misvaklar ve temizlerdi. Özellikle abdest alırken ve namaza başlamadan önce mutlaka misvak kullanırdı. Farz ve nafile namazlar dikkate alındığında, günde beş-on defa misvak kullanırdı.
***
Peygamberimiz misvakı o kadar sık ve çok kullanırdı ki, bu hususta şöyle buyurmaktadır:
"Ben misvakı o kadar çok kullanırım ki, dişlerimi köklerinden oynatacağından korkuyorum."
Kendisi bu kadar üzerinde durduğu gibi, sahabileri de çok teşvik ederdi ve üzerinde ısrarla ve önemle dururdu.
Bir seferinde şöyle buyurmuştu:
"Cebrail, bana her gelişinde misvakı tavsiye etmediği zaman olmuyor. Öyle ki bana ve ümmetime farz kılacağından korkuyorum. Hem de ümmetime meşakkat vermekten endişe etmesem misvakı onlara farz kılardım."
İslâm öncesi temizlik namına bir şey bilmeyen, su kullanma alışkanlığı dahi fazla olmayan bir toplumu temizliğe alıştırmak, ağız ve diş temizliği gibi bir alışkanlığı bulunmayan bir millete bunu öğretmek hiç de kolay olmamıştı.
***
Peygamberimiz, "Misvak kullanın, çünkü misvak ağzı temizler" derken, misvak kullanma alışkanlığını henüz edinmemiş olan ve bundan dolayı dişleri sararmış olan kişileri şu sıkı tembihiyle uyarırdı:
"Size ne oluyor da dişleriniz sararmış olduğu halde yanıma geliyorsunuz! Misvak kullanınız."
Bir başka seferinde de, "Diş etlerini yemek kırıntılarından temizleyiniz. Misvak kullanınız, sararmış dişle, kokar ağızla yanıma gelmeyiniz."
Hatta bir defasında, "Misvak kullanmak hakkındaki tavsiyelerimi sizlere çok tekrarladım" buyurarak bu konunun üzerinde çok durduğunu ve bir an önce uygulamaya geçilmesini istemişti.
Bu sıkı ve ciddi eğitimin yanında, misvak hakkındaki hadisleri biraraya getirdiğimizde şu gerçekleri görüyoruz:
Misvak ağzı temizler. Allah'ı razı eder. Melekleri sevindirir. Gözü cilalandırır. Ağız kokusunu ve kirini giderir. Dişleri beyazlatır. Diş etlerini kuvvetlendirir. Yemeği hazmettirir. Balgamı keser. Namazın sevabını arttırır. Konuşma kabiliyetini geliştirir. Mideyi takviye eder. Şeytanı küstürür. Sevapları çoğaltır. Baş ağrısını giderir.
KAYNAK

No comments: