Sunday, April 8, 2007

ANNE SÜTÜ

İşin sırrı bebeği emzirmede
Zübeydehanım Doğumevi Diyetisyeni Habibe Örenli, yeni doğum yapan anneleri gebelik sonrasında eski vücut ağırlığına dönmek için acele etmemeleri konusunda uyararak, "Bu süre 6 ay ya da daha fazla sürebilir. Bebeğinizi emziriyorsanız eski formunuza kolay dönebilirsiniz" dedi.

Örenli, çiçeği burnunda annelerin zayıflama diyeti uygulamaması ancak unlu, yağlı ve şekerli besinleri aşırı yememeye dikkat etmesi gerektiğini kaydederek şunları söyledi:
"Günde en az 12 su bardağı sıvı alın. Kalsiyumdan zengin süt, yoğurt, peynir tüketmeye önem gösterin. Demirden zengin olan kuru baklagiller ve eti, C vitamininden zengin olan domates, maydanoz, yeşil biber, taze soğan, portakal ve mandalina tüketin. Hazır besinler, salam, sucuk, sosis gibi gıdaları mümkün olduğunca almayın. D vitamini besinlerde bulunmaz. Güneş ışınlarının cilde temasıyla alındığı için güneşlenmeye özen gösterin. İyotlu tuz kullanın. Kuru meyveler ve kuru yemişler demir ve kalsiyum gibi mineraller yönünden zengindir.

Aşırıya kaçmadan bu besinleri tüketebilirsiniz. Yemeklerle birlikte çay içmeyin. Yemekten 1-2 saat sonra açık olarak için. İçecek olarak nane, papatya, kuşburnu gibi doğal bitki çaylarını tercih edin. Makarna ve sebzelerin haşlanma suyunu dökmeyin. Kuru baklagilleri iyice yıkayıp 12-24 saat ıslattıktan sonra pişirin. Sebze ve meyveleri iyice yıkadıktan sonra tüketin. Sigara ve alkol kullanmayın. Doktora danışmadan ilaç kullanmayın."
KAYNAK

2 comments:

saramıyase said...

sadece emziren annelere değil bütün kadınlara söylemiş.güzel söylemiş aferim ona da bide anneler yapsalar bunları benim gördüklerim daha lohusayken 5-10 bardak çay içiyodu sonrada bebek uyumuyo diye şikayet ediyodu.çocuk hala uykusuzluk çekiyo yavrucuk.elden ne gelir böyle işte.

ZENCEFİL said...

Haklısınız;anneliğin fedakarlık ve özveri gerektirdiğini biliyor ve söylüyoruz sıkça. Ancak ; uygulamada bazı eksiklerin olduğu da bir gerçek.
Her geçen gün; doğal yiyeceklerin değerinin anlaşılması, beden ve ruh sağlığının bir bütün olduğunun önemsenmesiyle bu eksiklerin giderileceği kanaatindeyim.
Saygılarımla...